SÂFFÂT SURESİ 13. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
وَإِذَا ذُكِّرُوا لَا يَذْكُرُونَ ﴿١٣﴾
SÂFFÂT SURESİ 13. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ | ve olduğu zaman, ... olunca |
zukkirû | zikredildi, hatırlatıldı |
lâ yezkurûne | tezekkür etmezler |
Ve (onlara) hatırlatılınca (anlatılınca) tezekkür etmezler (dinleyip hükme varamazlar).
SÂFFÂT SURESİ 13. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.
Diyanet İşleri
Ve öğüt verilince Kur'ân'la öğüt almazlar.
Abdulbaki Gölpınarlı
Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.
Adem Uğur
Onlar hatırlatıldıklarında da hatırlayıp düşünmezler!
Ahmed Hulusi
Onlara tebliğ edildiği, öğüt verildiği zaman, öğüt de almazlar.
Ahmet Tekin
Kendilerine öğüt verildiğinde öğüt almazlar.
Ahmet Varol
Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.
Ali Bulaç
Onlara Kur’an’la öğüd verildiği zaman da, düşünüp nasihat kabul etmiyorlar.
Ali Fikri Yavuz
Onlara ogut verildiginde ogut dinlemezler.
Bekir Sadak
Kendilerine öğüt verilince öğüt almazlar. ise (seninle) eğleniyorlar. inkâr ve inâdlarına) şaşıyorsun, onlar
Celal Yıldırım
Onlara öğüt verildiğinde öğüt dinlemezler.
Diyanet İşleri (eski)
Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.
Diyanet Vakfi
Kendilerine hatırlatıldığında öğüt almıyorlar.
Edip Yüksel
İhtar edildiklerinde de düşünmüyorlar
Elmalılı Hamdi Yazır
Uyarıldıklarında da düşünmüyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kendilerine hatırlatıldığında da düşünmüyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onlara öğüt verildiği vakit düşünüp öğüt almazlar.
Seyyid Kutub
Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.
Gültekin Onan
Kendilerine (Kur'an ile) va'z edilince düşünüb de öğüt kabul etmezler,
Hasan Basri Çantay
Kendilerine nasîhat edildiği zaman da, ibret almıyorlar.
Hayrat Neşriyat
Kendilerine öğüt verildiğinde ise öğüt dinlemezler.
İbni Kesir
ve (hakikat) kendilerine hatırlatıldığında onu kavramaya yanaşmazlar;
Muhammed Esed
(12-14) Evet. Sen taaccüp ettin. Onlar ise istihzâda bulunurlar. Ve onlara nasihat verildiği zaman, düşünüp nasihat kabul etmezler. Ve bir mûcize gördükleri vakit de onunla istihzâ eder dururlar.
Ömer Nasuhi Bilmen
Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.
Ömer Öngüt
Onlara öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.
Şaban Piriş
Kendilerine nasihat edildiğinde uyarmaları dikkate almazlar.
Suat Yıldırım
Kendilerine öğüt verilse öğüt almıyorlar.
Süleyman Ateş
Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.
Tefhim-ul Kuran
Öğüt verildiğinde düşünüp ibret almıyorlar.
Ümit Şimşek
Düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk
Kendilerine öğüt verildiğinde, düşünüp öğüt almazlar.
Abdullah Parlıyan
Kendilerine öğüt verilse, öğüt almıyorlar.
Bayraktar Bayraklı
(12-13) Hayır, sen hayranlık ve şaşkınlık duyarken onlar (yalnızca) alay ederler. Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.
Cemal Külünkoğlu
Kendilerine hatırlatıldığında, hatırlayıp kendilerine gelmiyorlar.
Kadri Çelik
Kendilerine (İlâhî gerçekler) hatırlatılıp, (vahiyle) ikaz edildiklerinde ne ikaz dinler, ne ders alırlar.
Ali Ünal
Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.
Harun Yıldırım
hatırlatıldığı zaman da öğüt almazlar;
Mustafa İslamoğlu
Kendilerine öğüt verilip hatırlatıldığı zaman, hatırlamak istemiyor/öğüt kabul etmiyorlar.
Sadık Türkmen
Onlara gerçekler hatırlatıldığın da, düşünmüyorlar.
İlyas Yorulmaz
Ve (onlara) hatırlatılınca (anlatılınca) tezekkür etmezler (dinleyip hükme varamazlar).
İmam İskender Ali Mihr