Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb'ûsûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
izâ olduğu zaman
mitnâ biz öldük
ve kunnâ ve biz olduk
turâben toprak
ve izâmen ve kemik
e mi
innâ muhakkak biz
le elbette, mutlaka
meb'ûsûne beas edilenler, diriltilenler

Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz, mutlaka beas edilenler (diriltilenler) mi olacağız?

SÂFFÂT SURESİ 16. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

(15-17) Ve dediler ki: «Bu, bir apaçık büyüden başka bir şey değildir. Ya bizler öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, bizler mi muhakkak yeniden diriltilmiş olacağız? Yoksa bizim evvelki babalarımız da mı (öyle) diriltilecekler?

Ömer Nasuhi Bilmen