Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


وَإِنْ كَانُوا لَيَقُولُونَ ﴿١٦٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in kânû le yekûlûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in ve sadece, ancak
kânû oldular
le elbette, mutlaka
yekûlûne derler, diyorlar

Ve onlar mutlaka, sadece (şöyle) diyorlardı.

SÂFFÂT SURESİ 167. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(167-169) Müşrikler önceleri: "Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah’a ibadet eden halis kullarından olurduk."

Suat Yıldırım