Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.


لَكُنَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ ﴿١٦٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

le kunnâ ibâdallâhi (ibâde allâhi) el muhlasîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
le elbette, mutlaka
kunnâ biz olduk, olurduk
ibâdallâhi (ibâde allâhi) Allah'ın kulları
el muhlasîne muhlis olanlar, muhlisler, hâlis olanlar

(O zaman) mutlaka biz, Allah’ın muhlis kullarından olurduk.

SÂFFÂT SURESİ 169. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(167-169) Müşrikler önceleri: "Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah’a ibadet eden halis kullarından olurduk."

Suat Yıldırım