SÂFFÂT SURESİ 180. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ ﴿١٨٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
subhâne
rabbi-ke
rabbi
el izzeti
ammâ (an mâ)
yasifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
subhâne | sübhan, münezzeh |
rabbi-ke | senin Rabbin |
rabbi | Rab |
el izzeti | izzet |
ammâ (an mâ) | şey(ler)den |
yasifûne | vasıflandırıyorlar |
Senin izzet sahibi Rabbin onların vasıflandırmalarından (zanlarından) Sübhan’dır (münezzehtir).
SÂFFÂT SURESİ 180. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(180-182) İzzet ve kudret Rabbi olan senin Rabbin, onların bütün batıl iddialarından münezzehtir, yücedir. Selam bütün peygamberleredir. Bütün hamdler âlemlerin Rabbi Allah’adır.
Suat Yıldırım