SÂFFÂT SURESİ 51. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
قَالَ قَائِلٌ مِّنْهُمْ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٌ ﴿٥١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
kâilun
min-hum
innî
kâne
lî
karînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
kâilun | konuşan |
min-hum | onlardan |
innî | muhakkak ben, gerçekten ben |
kâne | oldu, idi |
lî | benim var |
karînun | yakın olan |
Onlardan konuşan birisi: "Gerçekten benim bir yakınım vardı." dedi (der).
SÂFFÂT SURESİ 51. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(51-53) Derken biri der ki: "Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli "Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?"
Suat Yıldırım