SÂFFÂT SURESİ 60. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ﴿٦٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
hâzâ
le
huve
el fevzu el azîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki |
hâzâ | bu |
le | elbette, gerçekten |
huve | o |
el fevzu el azîmu | fevzül azîm, en büyük kurtuluş |
Muhakkak ki bu gerçekten fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).
SÂFFÂT SURESİ 60. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(58-61) Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: "O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi? Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!"
Suat Yıldırım