SEBE SURESİ 13. Ayeti Kadri Çelik Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
يَعْمَلُونَ لَهُ مَا يَشَاء مِن مَّحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ وَجِفَانٍ كَالْجَوَابِ وَقُدُورٍ رَّاسِيَاتٍ اعْمَلُوا آلَ دَاوُودَ شُكْرًا وَقَلِيلٌ مِّنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ya'melûne
lehu
mâ yeşâu
min
mehârîbe
ve temâsîle
ve cifânin
ke
el cevâbi
ve kudûrin
râsiyâtin
i'melû
âle dâvûde
şukran
ve kalîlun
min
ibâdiye
eş şekûru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ya'melûne | yaparlar |
lehu | ona |
mâ yeşâu | dilediği şeyi |
min | ...'den |
mehârîbe | mihraplar, saraylar, yüksek binalar |
ve temâsîle | ve heykeller |
ve cifânin | ve büyük çanaklar |
ke | gibi |
el cevâbi | su biriktirilen büyük havuzlar |
ve kudûrin | ve büyük kazanlar |
râsiyâtin | yerinden oynamayan, sabit |
i'melû | yapın, yapınız |
âle dâvûde | Davut ailesi |
şukran | şükrederek, şükürle |
ve kalîlun | ve az |
min | ...'den |
ibâdiye | kullarım |
eş şekûru | şükreden(ler), çok şükreden(ler) |
Ona dilediği şeyleri, mihraplar (mescidler, saraylar, yüksek binalar), heykeller, havuz gibi büyük çanaklar, sabit kazanlar yapıyorlar(dı). Ey Dâvud ailesi, şükrederek çalışın! Ve kullarımdan, çok şükredenler azdır.
SEBE SURESİ 13. Ayeti Kadri Çelik Meali
Ona (Süleyman'a) dilediği şekilde mihraplar (tapınaklar), heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. “Ey Davud ailesi! Şükrederek çalışın (dedik).” Kullarımdan şükretmekte olanlar pek de azdır.
Kadri Çelik