SEBE SURESİ 17. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
ذَلِكَ جَزَيْنَاهُم بِمَا كَفَرُوا وَهَلْ نُجَازِي إِلَّا الْكَفُورَ ﴿١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  zâlike
                
                                  cezeynâ-hum
                
                                  bimâ
                
                                  keferû
                
                                  ve hel
                
                                  nucâzî
                
                                  illâ
                
                                  el kefûre
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| zâlike | işte böylece | 
| cezeynâ-hum | onları cezalandırdık | 
| bimâ | sebebiyle, dolayısıyla | 
| keferû | inkâr ettiler | 
| ve hel | mi? | 
| nucâzî | cezalandırırız | 
| illâ | ancak, sadece, ...'den başka | 
| el kefûre | kâfirler, inkârda ileri gidenler | 
İşte böylece inkârlarından dolayı onları cezalandırdık. Biz, kâfirlerden başkasını cezalandırır mıyız?
SEBE SURESİ 17. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmelerinden dolayı, onları işte böyle cezalandırdık. Biz, bizden gelen gerçekleri örtbas edenlerden başkasını, hiç cezalandırır mıyız?
Abdullah Parlıyan
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri