SEBE SURESİ 23. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَلَا تَنفَعُ الشَّفَاعَةُ عِندَهُ إِلَّا لِمَنْ أَذِنَ لَهُ حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَن قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ ﴿٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lâ tenfeu | ve fayda vermez |
eş şefâatu | şefaat |
inde-hû | onun yanında, katında, huzurunda |
illâ | ancak, ...’den başka |
li | için |
men | kim, kimse(ler) |
ezine | izin verdi |
lehu | ona |
hattâ | hatta, olunca |
izâ | olduğu zaman |
fuzzia | korku giderildi |
an kulûbi-him | onların kalplerinden |
kâlû | dediler |
mâzâ | ne |
kâle | dedi |
rabbu-kum | sizin Rabbiniz |
kâlû | dediler |
el hakka | hak |
ve huve | ve o |
el aliyyu | âli, çok yüce |
el kebîru | kebir, çok büyük |
Ve O’nun huzurunda, kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez. Onların kalplerinden korku giderilince: "Rabbiniz ne buyurdu?" dediler. (Onlar da) "Hakkı buyurdu." dediler. Ve O; Âli’dir (çok yüce), Kebir’dir (çok büyük).
SEBE SURESİ 23. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Allah katında, (ahirette Allah’ın) kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaatı fayda vermez. Nihayet (şefaat edenle şefaat olunanların) kalblerinden (şefaata izin verilmekle) korku giderildiği zaman: “- Rabbiniz (şefaat hakkında) ne buyurdu?” derler. Şefaat edecekler de: “- Allah hakkı söyledi, (razı olduğu kimseler için şefaata izin verdi)” derler. O her şeyden yücedir, her şeyden büyüktür.
Ali Fikri Yavuz