SEBE SURESİ 23. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَلَا تَنفَعُ الشَّفَاعَةُ عِندَهُ إِلَّا لِمَنْ أَذِنَ لَهُ حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَن قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ ﴿٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lâ tenfeu | ve fayda vermez |
eş şefâatu | şefaat |
inde-hû | onun yanında, katında, huzurunda |
illâ | ancak, ...’den başka |
li | için |
men | kim, kimse(ler) |
ezine | izin verdi |
lehu | ona |
hattâ | hatta, olunca |
izâ | olduğu zaman |
fuzzia | korku giderildi |
an kulûbi-him | onların kalplerinden |
kâlû | dediler |
mâzâ | ne |
kâle | dedi |
rabbu-kum | sizin Rabbiniz |
kâlû | dediler |
el hakka | hak |
ve huve | ve o |
el aliyyu | âli, çok yüce |
el kebîru | kebir, çok büyük |
Ve O’nun huzurunda, kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez. Onların kalplerinden korku giderilince: "Rabbiniz ne buyurdu?" dediler. (Onlar da) "Hakkı buyurdu." dediler. Ve O; Âli’dir (çok yüce), Kebir’dir (çok büyük).
SEBE SURESİ 23. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
O'nun nezdinde, kendisi lehine izin verdikleri dışında hiç kimse için şefaat fayda vermez: nihayet (kıyametin) dehşeti (ödül tevdi edeceklerin) kalplerinden giderilince (ödüllendirilenler) soracaklar: "Rabbiniz sizin hakkınızda ne buyurdu?" Berikiler "Hak neyse onu: zaten mükemmel olan da, büyük olan da sadece O'dur" diyeceklerdir.
Mustafa İslamoğlu