Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا كَافَّةً لِّلنَّاسِ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ ﴿٢٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ erselnâ-ke illâ kâffeten li en nâsi beşîran ve nezîran ve lâkinne eksera en nâsi lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ erselnâ-ke ve seni göndermedik
illâ ancak, ...’den başka
kâffeten bütün, hepsi
li en nâsi insanlar için
beşîran müjdeleyici
ve nezîran ve nezir, uyarıcı
ve lâkinne ve lâkin, fakat
eksera daha çok, çoğu
en nâsi insanlar
lâ ya'lemûne bilmiyorlar

Ve Biz, seni (kâinattaki) insanların hepsi için müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olmandan başka bir şey için göndermedik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

SEBE SURESİ 28. Ayeti Ali Ünal Meali

(Ey Rasûlüm!) Biz seni bütün insanlara, onları yanlış yollardan alıkoyman için (iman edip salih işler yapanları af, rahmet ve mükâfatımızla) müjdeleyici ve (her türlü dalâlet yollarına karşı ve bu dalâlet yollarında gidenleri ise) uyarıcı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bunu bilmemekte (ve risaletinin onlar için ne büyük bir nimet olduğunu idrak edememektedir).

Ali Ünal