SEBE SURESİ 29. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿٢٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve yekûlûne
metâ
hâzâ
el va'du
in
kuntum
sâdikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yekûlûne | ve diyorlar, derler |
metâ | ne zaman |
hâzâ | bu |
el va'du | vaad |
in | eğer |
kuntum | siz ... oldunuz |
sâdikîne | sadık olanlar, doğru söyleyenler |
Ve: "Eğer sadıklar (doğru söyleyenler) iseniz bu vaad (kıyâmet) ne zaman?" derler.
SEBE SURESİ 29. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(29-30) Bir de: "Eğer doğru söylüyorsanız vâd ettiğiniz kıyamet ne zaman gerçekleşecek?" derler. De ki: "Sizinle öyle bir buluşma günümüz var ki ondan ne bir saat ileri geçebilirsiniz, ne de bir saat geri kalabilirsiniz.!"
Suat Yıldırım