SEBE SURESİ 30. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
قُل لَّكُم مِّيعَادُ يَوْمٍ لَّا تَسْتَأْخِرُونَ عَنْهُ سَاعَةً وَلَا تَسْتَقْدِمُونَ ﴿٣٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
lekum
mîâdu
yevmin
lâ teste'hirûne
an-hu
sâaten
ve lâ testakdimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de ki |
lekum | sizin için |
mîâdu | (belirlenmiş) zaman |
yevmin | (bir) gün |
lâ teste'hirûne | tehir edemezsiniz, geciktiremezsiniz, erteleyemezsiniz |
an-hu | ondan |
sâaten | bir saat |
ve lâ testakdimûne | ve takdim edemezsiniz, öne alamazsınız |
De ki: "Sizin için (belirlenen) günün zamanından, bir saat (dahi) tehir ve takdim edemezsiniz (geciktiremezsiniz veya öne alamazsınız)."
SEBE SURESİ 30. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(29-30) Bir de: "Eğer doğru söylüyorsanız vâd ettiğiniz kıyamet ne zaman gerçekleşecek?" derler. De ki: "Sizinle öyle bir buluşma günümüz var ki ondan ne bir saat ileri geçebilirsiniz, ne de bir saat geri kalabilirsiniz.!"
Suat Yıldırım