SEBE SURESİ 34. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَمَا أَرْسَلْنَا فِي قَرْيَةٍ مِّن نَّذِيرٍ إِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَا إِنَّا بِمَا أُرْسِلْتُم بِهِ كَافِرُونَ ﴿٣٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ erselnâ
fî
karyetin
min nezîrin
illâ
kâle
mutrafû-hâ
innâ
bimâ
ursiltum
bi-hi
kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ erselnâ | ve biz göndermedik |
fî | içine, ...'e |
karyetin | karye, belde, ülke |
min nezîrin | bir nezir, uyarıcı |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
kâle | dedi, söyledi |
mutrafû-hâ | onun refah içinde olanları, ileri gelenleri |
innâ | muhakkak ki biz |
bimâ | şeyi |
ursiltum | siz gönderildiniz |
bi-hi | onu, onunla (kendisiyle) |
kâfirûne | inkâr edenler |
Ve Bizim nezir göndermediğimiz hiçbir yer yoktur. Her karyenin (ülkenin) refah içinde olanları (ileri gelenleri): "Muhakkak ki biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edenleriz." demekten başka bir şey söylemediler.
SEBE SURESİ 34. Ayeti Ali Bulaç Meali
Biz hangi ülkeye bir uyarıcı gönderdikse, mutlaka oranın 'refah içinde şımaran önde gelenleri': "Gerçekten biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz" demişlerdir.
Ali Bulaç