SEBE SURESİ 35. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَقَالُوا نَحْنُ أَكْثَرُ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ ﴿٣٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kâlû
nahnu
ekseru
emvâlen
ve evlâden
ve mâ nahnu
bi muazzebîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâlû | ve dediler |
nahnu | biz |
ekseru | daha çok |
emvâlen | mallar (mal olarak) |
ve evlâden | ve çocuklar (evlât olarak) |
ve mâ nahnu | ve biz değiliz |
bi muazzebîne | azap edilecek olanlar |
Ve: "Biz, mal ve evlât olarak daha çoğuz. Ve biz, azap edilecek olanlar değiliz." dediler.
SEBE SURESİ 35. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Ve ilave ettiler: "Bizim malımız da, evladımız da sizinkinden daha fazla, sizden daha güçlüyüz. Biz öyle iddia ettiğiniz gibi azaba falan da uğrayacak değiliz!"
Suat Yıldırım