SEBE SURESİ 37. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
وَمَا أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُم بِالَّتِي تُقَرِّبُكُمْ عِندَنَا زُلْفَى إِلَّا مَنْ آمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ جَزَاء الضِّعْفِ بِمَا عَمِلُوا وَهُمْ فِي الْغُرُفَاتِ آمِنُونَ ﴿٣٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ | ve değil |
emvâlu-kum | sizin mallarınız |
ve lâ | ve değil |
evlâdu-kum | sizin evlâtlarınız |
billetî (bi elletî) | ki o |
tukarribu-kum | sizi yakınlaştırır, yaklaştırır |
inde-nâ | bizim katımız, huzurumuz |
zulfâ | mertebe, yüksek derece, yüksek değer |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka, ... hariç |
men | kimse |
âmene | âmenû oldu, hayattayken Allah'a ulaşmayı diledi |
ve amile sâlihan | ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı |
fe ulâike | işte onlar, onlar |
lehum | onlar için, onlar için vardır |
cezâu | ceza, karşılık, mükâfat |
ed dı'fi | kat kat |
bimâ | sebebiyle |
amilû | yaptılar |
ve hum | ve onlar |
fî el gurufâti | yüksek yerlerde, yüksek makamlarda |
âminûne | emin olanlar, emniyette olanlar |
Ve sizin mallarınız ve evlâtlarınız katımızda sizi, Bize yaklaştıracak yüksek değere sahip değildir. Âmenû olan ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar hariç. İşte onlar, onlar için amelleri sebebiyle kat kat mükâfat vardır. Ve onlar, yüksek makamlarda emin (emniyette) olanlardır.
SEBE SURESİ 37. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Sizi huzurumuza daha çok yaklaştıracak olan ne servetlerinizdir, ne de evlatlarınız. Ancak geçmişin kirlerinden arınarak iman edip, gevşekliği bırakarak, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler için, işte onlar için işledikleri amellerinin kat kat fazlası mükâfat olarak verilecektir. Onlar Cennet köşklerinde güven içindedirler.
Ahmet Tekin