Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَمَا أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُم بِالَّتِي تُقَرِّبُكُمْ عِندَنَا زُلْفَى إِلَّا مَنْ آمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ جَزَاء الضِّعْفِ بِمَا عَمِلُوا وَهُمْ فِي الْغُرُفَاتِ آمِنُونَ ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ emvâlu-kum ve lâ evlâdu-kum billetî (bi elletî) tukarribu-kum inde-nâ zulfâ illâ men âmene ve amile sâlihan fe ulâike lehum cezâu ed dı'fi bimâ amilû ve hum fî el gurufâti âminûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ve değil
emvâlu-kum sizin mallarınız
ve lâ ve değil
evlâdu-kum sizin evlâtlarınız
billetî (bi elletî) ki o
tukarribu-kum sizi yakınlaştırır, yaklaştırır
inde-nâ bizim katımız, huzurumuz
zulfâ mertebe, yüksek derece, yüksek değer
illâ ancak, sadece, ...'den başka, ... hariç
men kimse
âmene âmenû oldu, hayattayken Allah'a ulaşmayı diledi
ve amile sâlihan ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
fe ulâike işte onlar, onlar
lehum onlar için, onlar için vardır
cezâu ceza, karşılık, mükâfat
ed dı'fi kat kat
bimâ sebebiyle
amilû yaptılar
ve hum ve onlar
fî el gurufâti yüksek yerlerde, yüksek makamlarda
âminûne emin olanlar, emniyette olanlar

Ve sizin mallarınız ve evlâtlarınız katımızda sizi, Bize yaklaştıracak yüksek değere sahip değildir. Âmenû olan ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar hariç. İşte onlar, onlar için amelleri sebebiyle kat kat mükâfat vardır. Ve onlar, yüksek makamlarda emin (emniyette) olanlardır.

SEBE SURESİ 37. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali

Halbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. Ancak iman edip de salih amel işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükafat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)