Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلَائِكَةِ أَهَؤُلَاء إِيَّاكُمْ كَانُوا يَعْبُدُونَ ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yevme yahşuru-hum cemîan summe yekûlu li el melâiketi e hâulâi iyyâ-kum kânû ya'budûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yevme ve gün, o gün
yahşuru-hum onları haşredecek, toplayacak
cemîan hepsini, tümünü
summe sonra
yekûlu diyecek
li el melâiketi meleklere
e mı, mi?
hâulâi işte bunlar, bunlar
iyyâ-kum size
kânû ... oldular
ya'budûne tapıyorlar

Ve o gün onların hepsini haşredecek (birarada toplayacak). Sonra meleklerine şöyle buyuracak: "Size tapmış olanlar bunlar mı?"

SEBE SURESİ 40. Ayeti Kadri Çelik Meali

O gün, onların hepsini bir araya toplayacak (haşredecek), sonra da meleklere diyecek ki: “Size tapmakta olanlar bunlar mıydı?”

Kadri Çelik