SEBE SURESİ 41. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
قَالُوا سُبْحَانَكَ أَنتَ وَلِيُّنَا مِن دُونِهِم بَلْ كَانُوا يَعْبُدُونَ الْجِنَّ أَكْثَرُهُم بِهِم مُّؤْمِنُونَ ﴿٤١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlû
subhâne-ke
ente
veliyyu-nâ
min dûni-him
bel
kânû
ya'budûne
el cinne
ekseru-hum
bi-him
mu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû | dediler |
subhâne-ke | sen münezzehsin, sen Sübhan'sın |
ente | sen |
veliyyu-nâ | bizim dostumuz, velîmiz |
min dûni-him | onlardan başka |
bel | hayır |
kânû | ... oldular |
ya'budûne | tapıyorlar |
el cinne | cin |
ekseru-hum | onların çoğu |
bi-him | onlara |
mu'minûne | îmân eden, mü'min olanlar |
(Melekler) dediler ki: "Sen Sübhan’sın (herşeyden münezzeh, çok yüce). Bizim velîmiz onlar değil, Sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı. Onların çoğu, onlara (cinlerin söylediklerine) inananlardır."
SEBE SURESİ 41. Ayeti Ali Bulaç Meali
(Melekler) Derler ki: "Sen yücesin, bizim velimiz sensin, onlar değil. Hayır, onlar cinlere tapıyordu ve çoğu onlara iman etmişlerdi."
Ali Bulaç