Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَكَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَمَا بَلَغُوا مِعْشَارَ مَا آتَيْنَاهُمْ فَكَذَّبُوا رُسُلِي فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ ﴿٤٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kezzebe ellezîne min kabli-him ve mâ belegû mi'şâre mâ âteynâ-hum fe kezzebû rusulî fe keyfe kâne nekîri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kezzebe ve tekzip etti, yalanladı
ellezîne onlar
min kabli-him onlardan önce
ve mâ belegû ve erişmediler
mi'şâre onda bir
mâ âteynâ-hum onlara verdiklerimiz, verdiğimiz şeyler
fe böylece, buna rağmen, bundan sonra
kezzebû tekzip ettiler, yalanladılar
rusulî resûllerimi
fe böylece, buna rağmen, bundan sonra
keyfe nasıl
kâne oldu
nekîri inkârım, cezam

Ve onlardan öncekiler (de) tekzip ettiler (yalanladılar). Ve onlara verdiğimiz şeylerin onda birine (bile) erişmediler. Buna rağmen resûllerimizi tekzip ettiler (yalanladılar). Bundan sonra inkârım (cezam) nasıl oldu?

SEBE SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Onlardan öncekiler de kitap verilmesine ve uyarıcılar gönderilmesine rağmen peygamberleri ve gelen mesajı yalanladılar. Halbuki bu Mekke'liler kendilerinden öncekilere verdiğimiz kuvvet, uzun ömür, mal ve evlat çokluğunun onda birine bile, henüz ulaşamamışlardır. Böyle iken, öncekiler peygamberleri ve mesajlarımızı yalanladılar da, bak beni inkâr edişin neticesi nasıl oldu?

Abdullah Parlıyan