Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَالَّذِينَ سَعَوْا فِي آيَاتِنَا مُعَاجِزِينَ أُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مِّن رِّجْزٍ أَلِيمٌ ﴿٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne seav âyâti-nâ muâcizîne ulâike lehum azâbun min riczin elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve o kimseler, onlar
seav çalıştılar
içinde, ...'de, hakkında, konusunda
âyâti-nâ âyetlerimiz
muâcizîne aciz bırakılanlar
ulâike işte onlar
lehum onlar için vardır
azâbun bir azap
min ...'den, ...'dan
riczin ricz, pis, iğrenç, çirkin, azap
elîmun acı, elem veren

Ve âyetlerimizi aciz bırakmak konusunda çalışanlar, işte onlar ki; onlar için elîm azaptan iğrenç bir azap vardır.

SEBE SURESİ 5. Ayeti Celal Yıldırım Meali

(Bizi) âciz bırakmak için yarışıp âyetlerimiz hakkında (olumsuz yönde) çaba gösterenlere gelince . Onlara elem verici murdar bir azâb vardır.

Celal Yıldırım