SEBE SURESİ 50. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.
قُلْ إِن ضَلَلْتُ فَإِنَّمَا أَضِلُّ عَلَى نَفْسِي وَإِنِ اهْتَدَيْتُ فَبِمَا يُوحِي إِلَيَّ رَبِّي إِنَّهُ سَمِيعٌ قَرِيبٌ ﴿٥٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  kul
                
                                  in
                
                                  dalaltu
                
                                  fe
                
                                  innemâ
                
                                  edıllu
                
                                  alâ
                
                                  nefsî
                
                                  ve in
                
                                  ihtedeytu
                
                                  fe
                
                                  bimâ
                
                                  yûhî
                
                                  ileyye
                
                                  rabbî
                
                                  inne-hu
                
                                  semîun
                
                                  karîbun
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| kul | de ki | 
| in | eğer | 
| dalaltu | dalâlette olursam | 
| fe | o zaman, o taktirde | 
| innemâ | ancak, sadece | 
| edıllu | sapmış olurum | 
| alâ | üzerine | 
| nefsî | kendi nefsim | 
| ve in | ve eğer | 
| ihtedeytu | hidayete erdim (erersem) | 
| fe | o zaman, o taktirde | 
| bimâ | sebebiyle | 
| yûhî | vahyedillir | 
| ileyye | bana | 
| rabbî | benim Rabbim | 
| inne-hu | muhakkak ki o | 
| semîun | en iyi işitendir | 
| karîbun | en yakın olandır | 
De ki: "Eğer dalâlette olursam, o zaman sadece kendi nefsim üzerine (sebebiyle) olurum. Eğer hidayete erersem, o taktirde bu Rabbimin bana vahyi sebebiyledir. Muhakkak ki O; en iyi işiten ve en yakın olandır."
SEBE SURESİ 50. Ayeti Ali Bulaç Meali
De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakın olandır."
Ali Bulaç
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri