Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


وَحِيلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِأَشْيَاعِهِم مِّن قَبْلُ إِنَّهُمْ كَانُوا فِي شَكٍّ مُّرِيبٍ ﴿٥٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve hîle beyne-hum ve beyne mâ yeştehûne kemâ fuile bi eşyâı-him min kablu inne-hum kânû şekkin murîbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve hîle ve ayrıldı, set çekildi
beyne-hum onların arasına
ve beyne ve arasına
mâ yeştehûne istek duydukları şeyler
kemâ gibi
fuile yapıldı
bi eşyâı-him onların şeyleri
min kablu önceden, daha önce
inne-hum muhakkak ki onlar
kânû oldular, idiler
içinde
şekkin şüphe
murîbin kuşku veren, endişe veren

Ve onlarla, onların istedikleri şeylerin arası ayrıldı, daha önce de (onlardan öncekilerin istedikleri) şeylere yapıldığı gibi. Muhakkak ki onlar, endişe veren bir şüphe içindeydiler.

SEBE SURESİ 54. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Artık onlarla arzuladıkları şey arasına bir perde gerilmiştir. Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Doğrusu onlar hep zan ve iftiraya itici bir şüphe içindeydiler.

Celal Yıldırım