Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını 15. âyette geçen “Sebe’ ” kelimesinden almıştır. Sebe’ (Seba), Yemen’de bulunan bir bölgenin ya da bir kabilenin adıdır.


أَفَلَمْ يَرَوْا إِلَى مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُم مِّنَ السَّمَاء وَالْأَرْضِ إِن نَّشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ الْأَرْضَ أَوْ نُسْقِطْ عَلَيْهِمْ كِسَفًا مِّنَ السَّمَاء إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِّكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e fe em yerav ilâ mâ beyne eydî-him ve mâ halfe-hum min es semâi ve el ardı in neşe' nahsif bi-him el arda ev nuskıt aleyhim kisefen min es semâi inne zâlike le âyeten li kulli abdin munîbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mi?
fe o zaman, artık, hâlâ
em yerav görmüyorlar, görmediler
ilâ ...'e, ...'a
mâ beyne eydî-him ellerinin arasında, önlerinde olan şey
ve mâ halfe-hum ve arkalarında olan şey
min es semâi semadan, gökten (göklerden, göklerin)
ve el ardı ve yeryüzü, yer (yerin)
in neşe' eğer dilersek
nahsif yerin dibine geçiririz
bi-him onları
el arda yeryüzü, yer
ev veya
nuskıt düşürürüz
aleyhim onların üzerine
kisefen parçalar
min es semâi semadan, gökten
inne muhakkak ki
içinde, vardır
zâlike işte bu
le gerçekten, elbette
âyeten âyet
li için
kulli bütün, hepsi, herkes
abdin kul
munîbin yönelen

Yerin ve göklerin önlerinde ve arkalarında olan (kesimlerini) hâlâ görmüyorlar mı? Eğer dilersek, onları yerin dibine geçiririz veya gökten onların üzerine parçalar düşürürüz. Muhakkak ki bunda, münib olan (Allah’a yönelen ve O’na ulaşmayı dileyerek böylece O'na) kul olan herkes için ayet (ibret) vardır.

SEBE SURESİ 9. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Onlar önlerindeki ve arkalarındaki göğü ve yeri görmüyorlar mı? Dilesek onları yerin dibine geçirir ya da göğü parçalayıp başlarına indirirdik. Allah'a bağlı her kulun bundan alacağı ders vardır.

Seyyid Kutub