Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. âyetten almıştır.


أَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ جَنَّاتُ الْمَأْوَى نُزُلًا بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

emmâ ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti fe lehum cennâtu el me'vâ nuzulen bi mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
emmâ ama, fakat
ellezîne o kimseler, onlar
âmenû âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve amilû es sâlihâti ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptılar
fe artık, işte
lehum onlar için (vardır)
cennâtu cennetler
el me'vâ meva, barınma
nuzulen ikram olarak
bi mâ sebebiyle, dolayısıyla, dolayı
kânû oldular
ya'melûne yapıyorlar

Fakat âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dilemiş olanlar) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, işte onlar için yapmış olduklarından dolayı ikram olarak meva cennetleri vardır.

SECDE SURESİ 19. Ayeti Ahmet Tekin Meali

İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin, işlemeye devam ettikleri amelleri sebebiyle, yerleşip ağırlanacakları, huzur içinde kalacakları cennet konakları vardır.

Ahmet Tekin