Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını mü’minlerin Allah’a secde etmelerinden bahseden 15. âyetten almıştır.


وَجَعَلْنَا مِنْهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا لَمَّا صَبَرُوا وَكَانُوا بِآيَاتِنَا يُوقِنُونَ ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve cealnâ min-hum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâti-nâ yûkınûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve cealnâ ve kıldık
min-hum onlardan
eimmeten imamlar
yehdûne hidayete erdirir
bi emrinâ bizim emrimizle
lemmâ ancak, olunca, oldukları için
saberû sabrettiler, sabır sahibi oldular
ve kânû ve oldular
bi âyâti-nâ âyetlerimize
yûkınûne Hakk'ul yakîn seviyesinde yakîn hasıl ediyorlar

Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık, sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.

SECDE SURESİ 24. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(23-24) Şu bir gerçektir ki, sana verdiğimiz gibi Mûsâ’ya da kitap vermiş, sana vahyettiğimiz gibi ona da vahyetmiştik. Dolayısıyla onun da böyle bir vahiy aldığından hiç tereddüdün olmasın. Biz ona verdiğimiz kitabı, İsrailoğullarına rehber kıldık. Onlar sabrettiği ve âyetlerimize kesin olarak inandıkları müddetçe, Biz, emir ve irşadımızla onlardan doğru yolu gösteren önderler tayin ettik.

Suat Yıldırım