Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


قَالَ لِلْمَلَإِ حَوْلَهُ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ ﴿٣٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle li el melei havle-hu inne hâzâ le sâhırun alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
li el melei ileri gelenlere
havle-hu onun etrafında
inne muhakkak ki
hâzâ bu
le gerçekten, mutlaka
sâhırun sihir yapan, sihirbaz
alîmun alîm, bilgin, bilen

(Firavun), etrafındaki ileri gelenlere: “Muhakkak ki bu, gerçekten bilgin bir sihirbazdır.” dedi.

ŞUARÂ SURESİ 34. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

(Fir'avun) etrâfındaki ileri gelenlere: 'Şüb¬he¬siz ki bu, gerçekten bilgili bir sihirbazdır!' dedi.

Hayrat Neşriyat