ŞUARÂ SURESİ 4. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.
إِن نَّشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِم مِّن السَّمَاء آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ ﴿٤﴾
ŞUARÂ SURESİ 4. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
in | eğer, ise |
neşe' | dileriz |
nunezzil | indiririz |
aleyhim | onların üzerine, onlara |
min es semâi | semadan, gökten |
âyeten | bir âyet (mucize) |
fe | böylece, artık |
zallet | gölge yaptı, gölgeledi, hükmü altına aldı |
a'nâku-hum | onların boyunları |
lehâ | ona |
hâdıîne | boyun eğenler, itaat edenler |
Eğer dileseydik gökten onlara âyet indirirdik. Böylece onların boyunlarını gölgelerdi de (hükmü altına alırdı da) ona itaat ederlerdi.
ŞUARÂ SURESİ 4. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Diyanet İşleri
Dileseydik gökten bir delîl indirirdik onlara, onun karşısında başlarını eğerlerdi, kalakalırlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
Adem Uğur
Eğer dilesek semâdan üzerlerine bir mucize inzâl ederiz de, zorunlu olarak boyunları bükülüp, hükmü kabul ederler!
Ahmed Hulusi
Bizim sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa, onların üzerlerine gökten bir âyet, bir mûcize indiririz. Bu mûcizeden dolayı toplu olarak boyun eğmek mecburiyetinde kalırlar.
Ahmet Tekin
Dilersek onların üzerlerine gökten bir mucize indiririz de boyunları ona eğilir kalır.
Ahmet Varol
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir.
Ali Bulaç
Biz eğer dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (iman etmelerini gerektirecek bir delâlet) indiriveririz de ona boyunları eğile kalır (artık hiç biri isyan etmez).
Ali Fikri Yavuz
Biz dilesek onlara gokten bir mucize inidiririz de ona boyun egip kalirlar.
Bekir Sadak
Biz isteseydik onlara gökten bir âyet (acık bir belge ya da mu'cize) indirirdik de onlar ona boyun eğip eğilirlerdi.
Celal Yıldırım
Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Diyanet İşleri (eski)
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
Diyanet Vakfi
Dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Edip Yüksel
Dilersek üzerlerine Semadan bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğile kalır
Elmalılı Hamdi Yazır
Dilersek üzerlerine gökten bir ayet (mucize) indiriveririz de ona boyunları eğile kalır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Eğer dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de karşısında boyunları eğik kalır.
Seyyid Kutub
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir.
Gültekin Onan
Eğer dilersek biz onların tepesine gökden bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğilekalır.
Hasan Basri Çantay
Dilesek, onlara gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilip kalanlar (olarak inanmaya mecbûr) olurlar.
Hayrat Neşriyat
Dilersek, onlara gökten bir ayet indiririz de ona boyunları eğik kalır.
İbni Kesir
Eğer dileseydik, onlara gökten öyle bir alamet indirirdik ki, onun karşısında boyunları bükülür, hemen baş eğerlerdi.
Muhammed Esed
Eğer dileyecek olsak üzerlerine gökten bir âyet indiririz de artık ona boyunları eğili kalmış olurlar.
Ömer Nasuhi Bilmen
Biz dilersek onların üzerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Ömer Öngüt
Dilersek, üzerlerine gökten bir işaret indiririz de boyunları öne eğilip kalır.
Şaban Piriş
Eğer dileseydik onlara gökten öyle bir mûcize indirirdik ki, onun karşısında ister istemez boyun bükerlerdi.
Suat Yıldırım
Dilesek onların üzerine gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).
Süleyman Ateş
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir.
Tefhim-ul Kuran
Eğer dileseydik, onlara gökyüzünden bir âyet indirirdik de ister istemez ona boyun eğerlerdi.
Ümit Şimşek
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.
Yaşar Nuri Öztürk
Eğer biz dileseydik, gökten onları zorla imana getirecek bir ayet ve alamet indirirdik de, onun karşısında hemen ona baş eğerler ve inanırlardı.
Abdullah Parlıyan
Dilersek onlara gökten bir mucize indiririz de mecbur kalıp boyun eğerler.
Bayraktar Bayraklı
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona (toptan) boyun eğmek zorunda kalırlar (ama bunu istemedik).
Cemal Külünkoğlu
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de ona boyunları eğilmiş kalıverirler.
Kadri Çelik
Eğer dilemiş olsak, üzerlerine gökten öyle bir delil (mucize) indiririz ki, onun karşısında ister istemez boyun büker ve inanmak zorunda kalırlar.
Ali Ünal
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
Harun Yıldırım
Eğer dileseydik onlara semadan öyle bir belge indirirdik ki, onun karşısında (mecburen) boyun büker, baş eğerlerdi.
Mustafa İslamoğlu
Eğer dileseydik; üzerlerine gökyüzünden bir mucize indirirdik de, (mecburen/zorla) eğilerek ona boyunları bükülür kalırdı!
Sadık Türkmen
Biz istersek gökten onlara bir mucize (ayet) indiririz de, sonra onlar indirdiğimiz ayetler karşısında boyun bükmüş olarak çaresiz kalırlar.
İlyas Yorulmaz
Eğer dileseydik gökten onlara âyet indirirdik. Böylece onların boyunlarını gölgelerdi de (hükmü altına alırdı da) ona itaat ederlerdi.
İmam İskender Ali Mihr