ŞUARÂ SURESİ 44. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.
فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ ﴿٤٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
elkav
hıbâle-hum
ve ısıyye-hum
ve kâlû
bi
izzeti
fir'avne
innâ
le
nahnu
el gâlibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, böylece |
elkav | attılar |
hıbâle-hum | onların ipleri, iplerini |
ve ısıyye-hum | ve onların asaları, asalarını |
ve kâlû | ve dediler |
bi | ile, için |
izzeti | izzet, üstünlük |
fir'avne | firavun |
innâ | muhakkak ki biz |
le | elbette |
nahnu | biz |
el gâlibûne | gâlip olanlar, üstün olanlar |
Böylece iplerini ve asalarını attılar. Ve “Firavunun izzeti için muhakkak ki gâlip gelenler elbette bizleriz.” dediler.
ŞUARÂ SURESİ 44. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Onlar da ipleri ve sopalarını atıb «Fir'avnın izzeti hakkı için gaalib olanlar elbet biziz biz!» dediler.
Hasan Basri Çantay