Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


فَأَلْقَى مُوسَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ ﴿٤٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe elkâ mûsâ asâ-hu fe izâ hiye telkafu ye'fikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe böylece, sonra
elkâ attı
mûsâ Musa
asâ-hu onun asası, asası
fe böylece, işte o zaman
izâ olduğu zaman, olunca
hiye o
telkafu yutuyor
şey
ye'fikûne uyduruyorlar

Sonra Musa (A.S) asasını attı. İşte o zaman, o (Musa (A.S)’ın asası) onların uydurdukları şeyleri yutuyordu.

ŞUARÂ SURESİ 45. Ayeti Edip Yüksel Meali

Sonra Musa değneğini attı; hemen onların uydurduklarını yutmaya başladı.

Edip Yüksel