Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir.


فَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنِ اضْرِب بِّعَصَاكَ الْبَحْرَ فَانفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظِيمِ ﴿٦٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe evhaynâ ilâ mûsâ en ıdrib bi asâke el bahra fenfeleka (fe infeleka) fe kâne kullu firkın ke et tavdi el azîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o zaman
evhaynâ vahyettik
ilâ mûsâ Musa'ya
en ıdrib vurması
bi asâke (senin) asan ile
el bahra deniz
fenfeleka (fe infeleka) hemen (infilâk etti) yarıldı, ayrıldı
fe o zaman, böylece, bundan sonra
kâne oldu
kullu hepsi, her biri
firkın fırka, parça
ke gibi
et tavdi yüksek dağ
el azîmi büyük

O zaman Musa (A.S)’a: “Asanı denize vur.” diye vahyettik. Hemen deniz infilâk etti (patlayarak yarıldı ve ikiye ayrıldı). Böylece her parça büyük ve yüksek dağ gibi oldu.

ŞUARÂ SURESİ 63. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Artık Mûsa'ya vahyettik ki, asan ile denize vur, (vurunca) derhal yarıldı, hemen her parça pek büyük dağ gibi oluverdi.

Ömer Nasuhi Bilmen