Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


وَمَا اخْتَلَفْتُمْ فِيهِ مِن شَيْءٍ فَحُكْمُهُ إِلَى اللَّهِ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبِّي عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ ihteleftum fî-hi min şey'in fe hukmu-hu ilâ allâhi zâlikum allâhu rabbî aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîbu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ve şey
ihteleftum siz ihtilâfa düştünüz
fî-hi onda, onun hakkında
min şey'in birşey
fe böylece, artık
hukmu-hu onun hükmü
ilâ allâhi Allah'a ait
zâlikum işte o, işte bu
allâhu Allah
rabbî benim Rabbim
aleyhi ona
tevekkeltu ben tevekkül ettim
ve ileyhi ve ona
unîbu yönelirim

Birşey hakkında ihtilâfa düşerseniz, artık onun hükmü Allah’a aittir. İşte bu Allah, benim Rabbimdir. O’na tevekkül ettim. Ve O’na yönelirim.

ŞÛRÂ SURESİ 10. Ayeti Ahmet Varol Meali

Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah'a aittir. 'İşte benim Rabbim olan Allah budur. Ben O'na güvendim ve O'na gönülden yönelirim.'

Ahmet Varol