Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


شَرَعَ لَكُم مِّنَ الدِّينِ مَا وَصَّى بِهِ نُوحًا وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِهِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى أَنْ أَقِيمُوا الدِّينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا فِيهِ كَبُرَ عَلَى الْمُشْرِكِينَ مَا تَدْعُوهُمْ إِلَيْهِ اللَّهُ يَجْتَبِي إِلَيْهِ مَن يَشَاء وَيَهْدِي إِلَيْهِ مَن يُنِيبُ ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

şeraa lekum min ed dîni mâ vassâ bi-hi nûhan ve ellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bi-hi ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ en ekîmû ed dîne ve lâ teteferrakû fî-hi kebure alâ el muşrikîne mâ ted'û-hum ileyhi allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîbu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
şeraa şeriat kıldı
lekum size, sizin için
min ed dîni dinden, dinde
mâ vassâ vasiyet ettiği şey, farz kıldığı şey
bi-hi onu, onunla
nûhan Nuh
ve ellezî ve o
evhaynâ biz vahyettik
ileyke sana
ve mâ vassaynâ ve vasiyet ettiğimiz şey, farz kıldığımız şey
bi-hi onu, onunla
ibrâhîme İbrâhîm
ve mûsâ ve Musa
ve îsâ ve İsa
en ekîmû ikame etmeleri, ayakta, hayatta tutmaları
ed dîne dîn
ve lâ teteferrakû ve ayrılığa düşmeyin, fırkalara ayrılmayın
fî-hi onda, onun hakkında
kebure büyük oldu, ağır geldi
alâ el muşrikîne müşriklere
mâ ted'û-hum onları davet ettiğin şey, çağırdığın şey
ileyhi ona, kendisine
allâhu Allah
yectebî seçer
ileyhi ona, kendisine
men kimse, kişi
yeşâu diler
ve yehdî ve hidayete erdirir, ulaştırır
ileyhi ona, kendisine
men kimse, kişi
yunîbu yönelir

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

ŞÛRÂ SURESİ 13. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Allah, Nûh’a tekrar tekrar tavsiye ettiği dinî kuralları, sana vahyettiğimizi, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve Îsâ’ya tekrarladığımız tavsiyelerimizi size açıklayarak şeriat haline getirdi.
'Bütün peygamberlere tavsiye edilen esasları içeren bu dini, medenî kuralları açıkça ortaya koyup uygulayarak, şeriatı ayakta tutun. İnsanlığın bu tek hak dininden ayrı kalarak, dinde ayrılık yaratmayın, dinî esaslarda ihtilâfa düşmeyin, farklı yollara gitmeyin.' buyurdu. Fakat, senin, kendilerini davet ettiğin dinî esasları, tevhid esaslarını kabul, senin peygamberliğine ve Kur’ân’a iman, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan müşriklere, Allah’a imanın gerektirdiği esasları inkâr edenlere ağır geldi. Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri kendisine peygamber seçer. Kendisine yöneleni, yoluna baş koyanı da doğru ve hak yolda başarıya ulaştırır.

Ahmet Tekin