ŞÛRÂ SURESİ 13. Ayeti İsmail Mutlu, Şaban Döğen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.
شَرَعَ لَكُم مِّنَ الدِّينِ مَا وَصَّى بِهِ نُوحًا وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِهِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى أَنْ أَقِيمُوا الدِّينَ وَلَا تَتَفَرَّقُوا فِيهِ كَبُرَ عَلَى الْمُشْرِكِينَ مَا تَدْعُوهُمْ إِلَيْهِ اللَّهُ يَجْتَبِي إِلَيْهِ مَن يَشَاء وَيَهْدِي إِلَيْهِ مَن يُنِيبُ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
şeraa | şeriat kıldı |
lekum | size, sizin için |
min ed dîni | dinden, dinde |
mâ vassâ | vasiyet ettiği şey, farz kıldığı şey |
bi-hi | onu, onunla |
nûhan | Nuh |
ve ellezî | ve o |
evhaynâ | biz vahyettik |
ileyke | sana |
ve mâ vassaynâ | ve vasiyet ettiğimiz şey, farz kıldığımız şey |
bi-hi | onu, onunla |
ibrâhîme | İbrâhîm |
ve mûsâ | ve Musa |
ve îsâ | ve İsa |
en ekîmû | ikame etmeleri, ayakta, hayatta tutmaları |
ed dîne | dîn |
ve lâ teteferrakû | ve ayrılığa düşmeyin, fırkalara ayrılmayın |
fî-hi | onda, onun hakkında |
kebure | büyük oldu, ağır geldi |
alâ el muşrikîne | müşriklere |
mâ ted'û-hum | onları davet ettiğin şey, çağırdığın şey |
ileyhi | ona, kendisine |
allâhu | Allah |
yectebî | seçer |
ileyhi | ona, kendisine |
men | kimse, kişi |
yeşâu | diler |
ve yehdî | ve hidayete erdirir, ulaştırır |
ileyhi | ona, kendisine |
men | kimse, kişi |
yunîbu | yönelir |
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
ŞÛRÂ SURESİ 13. Ayeti İsmail Mutlu, Şaban Döğen Meali
Nuh'a emrettiği şeyi Allah sizin içinde dinin hükümlerinden kıldı ki, onu sanada vahyetmiştik. Aynı şeyi İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da emretmiştik ve "Dini dosdoğru muhafaza edin ve onda ayrılığa düşmeyin" buyurmuştuk. Kendilerini davet ettiğin şey müşriklere pek ağır geldi. Allah hak din için dilediğini seçer ve kendisine yönelen kimseyi doğru yola iletir.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen