ŞÛRÂ SURESİ 15. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.
فَلِذَلِكَ فَادْعُ وَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَقُلْ آمَنتُ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ مِن كِتَابٍ وَأُمِرْتُ لِأَعْدِلَ بَيْنَكُمُ اللَّهُ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ لَا حُجَّةَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ اللَّهُ يَجْمَعُ بَيْنَنَا وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe li zâlike | işte bunun için |
fed'u (fe ud'u) | artık, bundan sonra davet et |
ve istekım | ve istikamet üzere ol |
kemâ | gibi |
umirte | sen emrolundun |
ve lâ tettebi' | ve tâbî olma |
ehvâe-hum | onların hevesleri |
ve kul | ve söyle, de ki |
âmentu | ben îmân ettim |
bi mâ enzele | indirdiği şeye |
allâhu | Allah |
min kitâbin | Kitap'tan |
ve umirtu | ve ben emrolundum |
li a'dile | adil olmaya, adaletli olmaya |
beyne-kum | sizin aranızda |
allâhu | Allah |
rabbu-nâ | bizim Rabbimiz |
ve rabbu-kum | ve sizin Rabbiniz |
lenâ | bize ait |
a'mâlu-nâ | bizim amellerimiz |
ve lekum | ve size ait |
a'mâlu-kum | amelleriniz |
lâ huccete | huccet (delil), çekişme yoktur |
beyne-nâ | (bizim) aramızda |
ve beyne-kum | ve (sizin) aranızda |
allâhu | Allah |
yecmeu | toplar |
beyne-nâ | bizi biraraya |
ve ileyhi | ve ona |
el masîru | dönüş, varılacak makam |
İşte bunun için, artık sen onları davet et. Ve emrolunduğun gibi istikamet üzere (Allah’a doğru) ol. Ve onların heveslerine tâbî olma. Ve onlara de ki: “Allah’ın kitaptan indirdiği şeye îmân ettim. Ve sizin aranızda adil (adaletli) olmakla emrolundum. Allah, sizin de Rabbiniz bizim de Rabbimiz. Bizim amelimiz bize, sizin ameliniz size. Sizinle bizim aramızda bir huccet (çekişme) yoktur. Allah, bizi biraraya toplayacak. Ve dönüş, O’na (Allah’adır).”
ŞÛRÂ SURESİ 15. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Geçmişten gelen dinî kalıntılarla senin tebliğ ettiğin dinin, örtüşen ve örtüşmeyen taraflarının bulunması sebebiyle, etrafında olup bitenlere kulak kabartmadan, sen insanları değişmez doğruları getiren dine, İslâm’a, Allah’ın emirlerini yerine getirmeye, birliğe davete devam et. Emrolunduğun gibi ilâhî emirleri doğru uygulayarak itaatte daim ol. Onların, geçmişteki din sâliklerinin şahsî arzu ve ihtiraslarına, bâtıla uyma.
Ahmet Tekin
'Ben, Allah’ın peygamberlerine indirdiği kitaplarına iman ettim. Bana, aranızda sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî adâleti gerçekleştirerek kamu düzenini sağlamam emredildi. Allah bizim de, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimizin karşılığı, mükâfatı bize ait, sizin amellerinizin sorumluluğu ve cezası da size aittir. Benim peygamberliğimin doğruluğu, ispatı konusunda, indirilen ilâhî kitapların dışında, aramızda ayrıca bir delile de ihtiyaç yok. Allah aramızdaki ihtilâfları, hepimizin önünde toptan halledecektir. Sonuçta, yalnız onun huzuruna varıp hesap vereceksiniz.' diye ilan et.