Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


يَسْتَعْجِلُ بِهَا الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِهَا وَالَّذِينَ آمَنُوا مُشْفِقُونَ مِنْهَا وَيَعْلَمُونَ أَنَّهَا الْحَقُّ أَلَا إِنَّ الَّذِينَ يُمَارُونَ فِي السَّاعَةِ لَفِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ ﴿١٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yesta'cilu bi-hâ ellezîne lâ yu'minûne bi-hâ ve ellezîne âmenû muşfikûne min-hâ ve ya'lemûne enne-hâ el hakku e lâ inne ellezîne yumârûne es sâati le dalâlin baîdin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yesta'cilu acele, çabuk isterler
bi-hâ onu
ellezîne onlar
lâ yu'minûne mü'min olmazlar, inanmazlar
bi-hâ ona
ve ellezîne ve onlar
âmenû âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler)
muşfikûne korkanlar
min-hâ ondan
ve ya'lemûne ve bilirler
enne-hâ onun ... olduğunu
el hakku hak, gerçek
e lâ (öyle) değil mi?
inne muhakkak ki
ellezîne onlar
yumârûne şüphe ederler, mücâdele ederler
hakkında
es sâati o saat
le muhakkak, gerçekten
...'de, içinde
dalâlin dalâlet
baîdin uzak

Ona (kıyâmet saatine) inanmayanlar, onu acele istiyorlar. Âmenû olanlar (ise) ondan korkanlardır. Ve onun hak olduğunu bilirler. Muhakkak ki o saat (kıyâmet) hakkında şüphe edip mücâdele edenler, gerçekten uzak bir dalâlet içindedirler, (öyle) değil mi?

ŞÛRÂ SURESİ 18. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Ona inanmayanlar, onu acele isterler! Îman edenler ise, ondan korkan kimselerdir ve(onlar) gerçekten onun hak olduğunu bilirler. Dikkat edin! Kıyâmet hakkında tartışanlar, elbette (haktan) uzak bir dalâlet içindedirler.

Hayrat Neşriyat