Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْقَوِيُّ العَزِيزُ ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

allâhu latîfun bi ibâdi-hi yerzuku men yeşâu ve huve el kavîyyu el azîzu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
allâhu Allah
latîfun latîf, lütuf sahibi
bi ibâdi-hi kullarına
yerzuku rızıklandırır
men kimse, kişi
yeşâu diler
ve huve ve o
el kavîyyu kavi, kuvvetli
el azîzu azîz, yüce ve şerefli

Allah, kullarına Lâtif’tir (lütufkâr). Dilediği kimseyi rızıklandırır. Ve O, Kaviyy’dir (kuvvetli), Azîz’dir (yüce ve şerefli).

ŞÛRÂ SURESİ 19. Ayeti Ümit Şimşek Meali

Allah kullarına karşı lütuf sahibidir; O dilediğini rızıklandırır. O karşı konulmaz kuvvet sahibidir; O herşeyin mutlak galibidir.

Ümit Şimşek