ŞÛRÂ SURESİ 21. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.
أَمْ لَهُمْ شُرَكَاء شَرَعُوا لَهُم مِّنَ الدِّينِ مَا لَمْ يَأْذَن بِهِ اللَّهُ وَلَوْلَا كَلِمَةُ الْفَصْلِ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ وَإِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٢١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
em
lehum
şurakâu
şeraû
lehum
min
ed dîni
mâ
lem ye'zen
bi-hi
allâhu
ve lev lâ
kelimetu
el faslı
le
kudiye
beyne-hum
ve inne
ez zâlimîne
lehum
azâbun
elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa ... mi? |
lehum | onlara, onlar için var |
şurakâu | ortaklar |
şeraû | şeriat kıldılar |
lehum | onlara |
min | ...'den |
ed dîni | dîn |
mâ | şey(ler) |
lem ye'zen | izin vermedi |
bi-hi | ona |
allâhu | Allah |
ve lev lâ | ve olmasaydı |
kelimetu | kelime |
el faslı | ayırma, hüküm verme |
le | mutlaka, gerçekten |
kudiye | hüküm verildi |
beyne-hum | onların arasında |
ve inne | ve muhakkak ki |
ez zâlimîne | zalimler |
lehum | onlara, onlar için var |
azâbun | azap |
elîmun | elîm, acı |
Yoksa Allah’ın, dînde izin vermediği şeyleri, onlara şeriat kılan ortakları mı var? Ve fasıl (ayırma) sözü geçmemiş olsaydı, mutlaka onların arasında (hemen) hüküm verilirdi. Ve muhakkak ki zalimler, onlar için elîm azap vardır.
ŞÛRÂ SURESİ 21. Ayeti Muhammed Esed Meali
Yoksa onlar, (bu dünyadan başka bir şeyi önemsemeyenler,) Allah'ın asla izin vermediği şeyleri kendileri için (hukuki ve) ahlaki bir yükümlülük haline sokan sözde uluhiyet ortağı güçlere mi inanırlar? Nihai hüküm ile ilgili (Allah'ın) bir kararı bulunmasaydı, onlar arasında her şey (bu dünyada) hükme bağlanmış olurdu ama zalimleri (öteki dünyada) acı bir azap beklemektedir.
Muhammed Esed