ŞÛRÂ SURESİ 26. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.
وَيَسْتَجِيبُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَيَزِيدُهُم مِّن فَضْلِهِ وَالْكَافِرُونَ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ﴿٢٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yestecîbu | ve icabet eder, kabul eder |
ellezîne âmenû | âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
ve amilû es sâlihâti | ve nefsi ıslâh edici amel işleyen |
ve yezîdu-hum | ve onlara artır |
min fadli-hi | kendi fazlından, lütfundan |
ve el kâfirûne | ve kâfirler, inkâr edenler |
lehum | onlara, onlar için var |
azâbun | azap |
şedîdun | şiddetli |
(Allah), âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenlerin (dualarına) icabet eder. Ve onlara fazlından artırır. Ve kâfirler; onlar için şiddetli azap vardır.
ŞÛRÂ SURESİ 26. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Allah, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlerin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanların, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanların, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin dualarını, niyazlarını kabul edip yerine getirir. Lütfundan, onlara fazlasını verir. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere dehşetli bir azap vardır.
Ahmet Tekin