Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


وَيَسْتَجِيبُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَيَزِيدُهُم مِّن فَضْلِهِ وَالْكَافِرُونَ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ﴿٢٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yestecîbu ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti ve yezîdu-hum min fadli-hi ve el kâfirûne lehum azâbun şedîdun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yestecîbu ve icabet eder, kabul eder
ellezîne âmenû âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
ve amilû es sâlihâti ve nefsi ıslâh edici amel işleyen
ve yezîdu-hum ve onlara artır
min fadli-hi kendi fazlından, lütfundan
ve el kâfirûne ve kâfirler, inkâr edenler
lehum onlara, onlar için var
azâbun azap
şedîdun şiddetli

(Allah), âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenlerin (dualarına) icabet eder. Ve onlara fazlından artırır. Ve kâfirler; onlar için şiddetli azap vardır.

ŞÛRÂ SURESİ 26. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Allah, iman edip iyi işler yapanların tevbesini kabul eder. Lütfundan onlara fazlasını verir. Kafirlere gelince onlara da çetin bir azap vardır.

Seyyid Kutub