Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


وَلَوْ بَسَطَ اللَّهُ الرِّزْقَ لِعِبَادِهِ لَبَغَوْا فِي الْأَرْضِ وَلَكِن يُنَزِّلُ بِقَدَرٍ مَّا يَشَاء إِنَّهُ بِعِبَادِهِ خَبِيرٌ بَصِيرٌ ﴿٢٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev beseta allâhu er rızka li ibâdi-hi le begav fî el ardı ve lâkin yunezzilu bi kaderin mâ yeşâu inne-hu bi ibâdi-hi habîrun basîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ve şâyet, eğer
beseta genişletti
allâhu Allah
er rızka rızık
li ibâdi-hi kulları için, kullarına
le mutlaka
begav azdılar
fî el ardı yeryüzünde
ve lâkin ve fakat
yunezzilu indirir
bi kaderin miktar, ölçü ile
mâ yeşâu dilediği
inne-hu muhakkak ki o
bi ibâdi-hi (onun) kendi kulları (kullarından)
habîrun haberdar olan
basîrun en iyi gören

Ve eğer Allah, kullarına rızkı genişletseydi, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Fakat O, dilediği kadarını indirir. Muhakkak ki O, kullarından haberdardır, (onları) görendir.

ŞÛRÂ SURESİ 27. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Eğer Allah kulları için rızkı bolca yayıp döşeseydi, mutlaka yeryüzünde azarlardı! Fakat dilediği ölçüyle yaratıyor. Çünkü O; kullarından haberdardır, görendir.

Sadık Türkmen