Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


إِن يَشَأْ يُسْكِنِ الرِّيحَ فَيَظْلَلْنَ رَوَاكِدَ عَلَى ظَهْرِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ ﴿٣٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

in yeşe' yuskin er rîha fe yazlelne ravâkide alâ zahri-hi inne zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûrin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
in eğer
yeşe' diler
yuskin teskin eder, sükûnet verir, durdurur
er rîha rüzgâr
fe böylece
yazlelne olurlar, kalırlar
ravâkide yürümeyen, hareketsiz, sabit duran
alâ zahri-hi onun üzerinde
inne muhakkak ki
...'de, içinde
zâlike bu (bunda)
le elbette, mutlaka
âyâtin âyetler
li için (vardır)
kulli her, hepsi
sabbârin çok sabredenler
şekûrin çok şükredenler

Eğer O (Allah), dilerse rüzgârı durdurur. O zaman (gemiler) onun üzerinde hareketsiz kalırlar. Muhakkak ki bunda, çok sabreden ve çok şükreden herkes için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.

ŞÛRÂ SURESİ 33. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Dilerse rüzgârı durdurur da denizin üstünde, öylece kalakalırlar; şüphe yok ki bunda, iyiden iyiye sabreden ve çok şükreden herkese elbette deliller var.

Abdulbaki Gölpınarlı