ŞÛRÂ SURESİ 35. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.
وَيَعْلَمَ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِنَا مَا لَهُم مِّن مَّحِيصٍ ﴿٣٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve ya'leme (ya'lem)
ellezîne
yucâdilûne
fî
âyâti-nâ
mâ lehum
min
mahîsin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ya'leme (ya'lem) | ve bilsinler |
ellezîne | onlar |
yucâdilûne | mücâdele ederler |
fî | ...'de, içinde, hakkında |
âyâti-nâ | bizim âyetlerimiz |
mâ lehum | onlar için yoktur |
min | ...'den |
mahîsin | kaçacak yer |
Ve âyetlerimiz hakkında mücâdele edenler, onlar için sığınacak bir yer olmadığını bilsinler.
ŞÛRÂ SURESİ 35. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.
Suat Yıldırım