Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


فَمَا أُوتِيتُم مِّن شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَى لِلَّذِينَ آمَنُوا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe ûtî-tum min şey'in fe metâu el hayâti ed dunyâ ve mâ inde allâhi hayrun ve ebkâ li ellezîne âmenû ve alâ rabbi-him yetevekkelûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe işte böylece
şey
ûtî-tum size verildi
min şey'in bir şeyden, bir şey, herşey
fe böylece, artık
metâu meta, faydalanılacak mal
el hayâti ed dunyâ dünya hayatı
ve mâ ve şey
inde yanında, katında
allâhi Allah
hayrun hayırlı, daha hayırlı
ve ebkâ ve bâki, daha kalıcı
li ellezîne onlar için
âmenû âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve alâ rabbi-him ve Rab'lerine
yetevekkelûne tevekkül ederler

İşte böylece size verilen herşey dünya hayatının metaıdır. Ve amenû olanlar için, Allah’ın indinde olanlar daha hayırlıdır ve bâkidir (kalıcıdır). Ve onlar, Rab’lerine tevekkül ederler.

ŞÛRÂ SURESİ 36. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Size verilmiş bulunan şeyler hep dünya hayatının geçici malıdır. Allah katında olan (ahiret sevabı) ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. (Fakat ahiret sevabı) o kimseler için hayırlıdır ki, iman etmişlerdir ve Rablerine de tevekkül ederler;

Ali Fikri Yavuz