Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَمْرُهُمْ شُورَى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ ﴿٣٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne istacâbû li rabbi-him ve ekâmu es salâte ve emru-hum şûrâ beyne-hum ve mimmâ (min mâ) razaknâ-hum yunfikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve onlar
istacâbû icabet ettiler (ederler)
li rabbi-him Rab'lerine
ve ekâmu ve ikame ettiler (ederler)
es salâte namaz
ve emru-hum ve onların işleri
şûrâ şura, toplanıp istişare ettiler (ederler)
beyne-hum aralarında
ve mimmâ (min mâ) ve o şeyden
razaknâ-hum onları rızıklandırdık
yunfikûne infâk ederler

Ve onlar, Rab’lerine icabet ederler ve namazı kılarlar. Ve onlar, işlerini aralarında toplanıp istişare ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler.

ŞÛRÂ SURESİ 38. Ayeti Bekir Sadak Meali

(36-38) Size verilen herhangi bir sey, sadece dunya hayatinin bir gecimligidir. Allah katinda olan; inanip Rablerine guvenen, buyuk gunahlardan ve hayasizliklardan cekinen, ofkelendiklerinde bile bagislayanlar, Rablerinin cagrisina cevap verenler ve namaz kilanlar icin daha iyi ve daha sureklidir. Onlarin isleri aralarinda danisma iledir. Kendilerine verdigimiz riziktan da sarfederler.

Bekir Sadak