ŞÛRÂ SURESİ 42. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَظْلِمُونَ النَّاسَ وَيَبْغُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ أُوْلَئِكَ لَهُم عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innemâ
es sebîlu
alâ ellezîne
yazlimûne
en nâse
ve yebgûne
fî
el ardı
bi gayri el hakkı
ulâike
lehum
azâbun
elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innemâ | fakat |
es sebîlu | yol |
alâ ellezîne | onların üzerine |
yazlimûne | zulmederler |
en nâse | insanlar |
ve yebgûne | ve azgınlık ediyorlar, zorbalık yapıyorlar |
fî | ...'de, içinde |
el ardı | arz, yer |
bi gayri el hakkı | haksız yere |
ulâike | işte onlar |
lehum | onlar için vardır |
azâbun | azap |
elîmun | elîm, acı |
Fakat insanlara zulmedenlerin ve yeryüzünde haksız yere zorbalık yapanların üzerine (aleyhlerine) yol (ceza) vardır. İşte onlar; onlar için elîm bir azap vardır.
ŞÛRÂ SURESİ 42. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Ancak şunlar aleyhine yol vardır ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere saldırırlar. İşte böylelerine acı bir azâb vardır.
Süleyman Ateş