Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ يَخْلُقُ مَا يَشَاء يَهَبُ لِمَنْ يَشَاء إِنَاثًا وَيَهَبُ لِمَن يَشَاء الذُّكُورَ ﴿٤٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

li allâhi mulku es semâvâti ve el ardı yahluku mâ yeşâu yehebu li men yeşâu inâsen ve yehebu li men yeşâu ez zukûra
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
li allâhi Allah'a aittir, Allah'ındır
mulku mülk, hükümranlık
es semâvâti semalar, gökler
ve el ardı ve arz, yer
yahluku halkeder, yaratır
mâ yeşâu dilediği şey
yehebu bağışlar
li men kimseye
yeşâu diler
inâsen kızlar (kız çocuklar)
ve yehebu ve bağışlar
li men kimseye
yeşâu diler
ez zukûra erkekler (erkek çocuklar)

Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Dilediği şeyi yaratır. Dilediğine kız (çocuk) ve dilediğine erkek (çocuk) bağışlar.

ŞÛRÂ SURESİ 49. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Göklerin ve yerin mülkü Allah içindir, dilediğini yaratır, dilediği kimseye dişiler bağışlar ve dilediği kimseye erkekler bağışlar.

Ömer Nasuhi Bilmen