editorbet giriş

Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


أَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانًا وَإِنَاثًا وَيَجْعَلُ مَن يَشَاء عَقِيمًا إِنَّهُ عَلِيمٌ قَدِيرٌ ﴿٥٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ev yuzevvicu-hum zukrânen ve inâsen ve yec'alu men yeşâu akîmen inne-hu alîmun kadîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ev veya
yuzevvicu-hum onları çift, ikili yapar
zukrânen erkekler olarak
ve inâsen ve kızlar (dişiler) olarak
ve yec'alu ve kılar, yapar
men kimse
yeşâu diler
akîmen kısır
inne-hu muhakkak ki o
alîmun en iyi bilen
kadîrun kaadir olan (herşeye gücü yetendir)

Veya hem kız hem erkek olarak ikisini de verir. Ve dilediği kimseyi kısır kılar. Muhakkak ki o, Alîm’dir (en iyi bilen), Kaadir’dir (herşeye gücü yeten).

ŞÛRÂ SURESİ 50. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(49-50) Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah’ındır. O dilediğini yaratır. Dilediğine kız evlat, dilediğine erkek evlat verir, yahut kızlı oğlanlı olarak her iki cinsten karma yapar. Dilediğini de kısır bırakır. O her şeyi mükemmel bilir, her şeye kadirdir.

Suat Yıldırım
Ankara Acil Kurye