Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ, danışma demektir.


أَمِ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاء فَاللَّهُ هُوَ الْوَلِيُّ وَهُوَ يُحْيِي المَوْتَى وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em ittehazû min dûni-hi evliyâe fe allâhu huve el velîyyu ve huve yuhyî el mevtâ ve huve alâ kulli şey'in kadîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em yoksa ... mi?
ittehazû edindiler
min ...'den
dûni-hi ondan başka
evliyâe velîler, dostlar
fe böylece, işte
allâhu Allah
huve o
el velîyyu velî, dost
ve huve ve o
yuhyî diriltir
el mevtâ ölüler
ve huve ve o
alâ kulli şey'in herşeye
kadîrun kaadir olan, gücü yeten

Yoksa O’ndan başka dostlar mı edindiler? İşte Allah; O, dosttur. Ve O, ölüleri diriltir. Ve O, herşeye kaadirdir.

ŞÛRÂ SURESİ 9. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar (veli)mi edindiler? Halbuki dost (veli) yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir ve O'nun gücü herşeye yeter.

Seyyid Kutub